Bu Blogda Ara

AMAN EFENDİM KİMLER GELMİŞ KİMLER GİRMİŞ BLOĞUMUZA !!

SEBASTİAAANN !! (SEFİL UŞAĞIM ) ÇABUK ŞEKER, KOLONYA NEYM İKRAM ET BAKİİM BLOG MİSAFİRLERİMİZE !! BLOĞUMUZ SİZDEN BİR BLOG ÖTEDE OLUP GİDERKEN SAĞDA DÖNERKEN SOLDADIR !! ÖÖÖLE SAĞA SOLA BAKARAK DA BULABİLİRSİNİZ !AYRICA ETRAFTA KİME SORSANIZ GÖSTERİR !! FAKAT UNUTMAYIN GÖSTERMENİN CEZASI ALTI(6) AYDAN BAŞLIYOR :))ÇÜNKÜ TCK YA GÖRE TEŞHİRCİLİĞE GİRİYOR YAKARSINIZ SONRA SORDUĞUNUZ KİŞİNİN BAŞINI !! ZATEN ŞUAN BU YAZIYI OKUYORSANIZ BULMUŞSUNUZ DEMEKTİR !! HOŞGELDİNİZ SEFA BUYURDUNUZ !! UMARIM HOŞUNUZA GİDER !!AMACIM SİZLERİ BİRAZ TEBESSÜM ETTİRMEK BİRAZ DÜŞÜNDÜRMEK BİRAZDA BİLDİKLERİMİ GÖRDÜKLERİMİ PAYLAŞMAK ,HER İNSAN BİR FARKLI BİR DÜNYADIR DİYEREK YENİ DÜNYALAR KEŞFETMEKTİR !HER NE KADAR SÜRÇ-Ü LİSAN EDERSEK AFFOLA ...
SAYGILARIMLA ....

23 Nisan 2011 Cumartesi

KENDİMLE İLGİLİ KENDİ KENDİME

20 YILLIK İŞ HAYATIMIN KRONOLOJİK ÖZETİ 

 O kadar çok şey varki yazmak istediğim hani neresinden başlayayım bilemiyorum .Sondan başa doğrumu gideyim ;baştan sona doğru mu yoksa bir baştan bir sondan bir de ortadan mı gideyim .Hele şuan kafam karmakarışık ,maddi ve manevi dibe vurmuş bir durumda iken ,fena halde isyanlarda ve ''başarı' denen şeyin hayatımdaki yerini bulmaya çalışırken ,kendimi sürekli yargılayıp birşeylere ,olmazlıklara ,sinir bozukluklarına ,depresyonlara ,çaresizliklere ,vb mahkum ederken ,hayatımın bütün akışı değişmişken ,en önemli değerlerimi ,moral motivasyon kaynaklarımı yitirmişken ,tüm inanılılığım ve kredibilitemi ,ve insanlara güvenimi ve inancımı yitirmişken kısacası yaşayan bir ölü iken nereden başlasam ?Evet bütün hikaye aslında az önceki satırlarda geçen o ''başarı' denen şeyi anlamak ,yakalamak,ıspatlamak amacı ve hırsı ile tüm masum duygularla ,kirlenmemiş düşüncelerimle ,iyi niyetle hiç de geleceğimden ve başaracağımdan ümidimin olmadığı bir sırada oltaya takılan büyük bir balığı(ARÇLK. işi) , hayat sandalıma çekmeye başlama gayretleri ve sonrası 20 yıllık bir macera ....Nasıl mı ? Buyrun başlayalım bakalım !

1991: Biraderle ortak RADEL METAL'İ kurduk 

1992: Dişli-Mak LTD. ŞTİ. KURULUŞ:
1993-94-95 : İLK BÜYÜK İŞ BAĞLANTIM  (ARÇELİK) ;İLK MAKİNAMI ALMA ve ARÇELİKLE ÇALIŞMAYA BAŞLAMA :
 Yıl 1993 yaz ortaları...Şimdiki eşimle flört halindeyiz .Günler güzel geçiyor , gırgır şamata ,arkadaşlarla gezmeler tozmalar .Kendi adıma şirket kuralı 2 yıl geçmiş fakat ortağım dayım olacak kişi ile mantalite olarak anlaşamıyoruz ve sürekli bir çekişme ,zıtlık içindeyiz Kısaca huzursuz bir ortam.İşi ilerletmek için arayışlarıma sürekli ayak sürdüğü günler.Gelecek için karamsarım .Bizim işimiz Torna Freze vb. makinelerle  sipariş üzerine endüstriyel metal ve plastik aktarma organları vb. mamulleri özel imalatı.Bir nevi tamir bakım onarım yedek parçaları üretmekti .Daha çok bilgi ve tecrübeye ,kişisel yeteneğe bağlı günübirlik işlerdi.Yani orta ve uzun vadeli önünü görerek bir plan yapmak ve ona göre borca girmek ,yatırım yapmak pek mümkün değildi .Tamam geniş bir müşteri portföyümüz vardı üretebileceklerimiz sonsuz çeşitti ancak kişiye bağımlı bir işti ve o kişiler niyeti bozduklarında sen iki gün hatta 3 saat işe gelme arada gizli kapaklı işler yapmaları ve seni uyutmaları işten değildi.Nasıl kime güveneceksin nasıl kontrol edeceksin gireni çıkanı ?Yani sürekli işin başında durman ,kontrol etmen , kendini kollaman gereken ve bir de o insanların insafına kalman söz konusuydu .İşte bu yüzden geleceğim ve işin selameti bakımından kulvar değiştirip aynı işi seri imalata dökmek,veya yanına seri imalat bazı işler yakalayıp en azından kontrollu , az çok orta ve uzun vadeli hedefler tayin edebileceğim ve buna göre planlar yaparak, stratejiler geliştirebileceğim ,ort. bir gelir garantisi olan bir işletme durumuna gelmeyi , elemanların hegamonyasından bir miktar kendimi kurtarmayı amaçlıyordum .Bazı sektörel dergilere işyerini tanıtıcı ilanlar veriyor ve seri üretimini yapabileceğim işler kolluyordum .Ama nedense o ilanlardan beklediğim iş yaptırmak isteyenler değil de genelde bana birşey satmaya çalışanlar arıyor buluyordu beni .Tabii verdiğimn ilan da çok istediğim gibi olmamış çok amatörce yapılmış bir sayfa olmuştu .Bu işe ayırdığım para sınırlıydı tabii ve işi verdiğim kişilerde maalesef şöyle çarpıcı bir sayfa tasarımı yapamadılar ,belki biraz da ondandır ,beklediğim ilgi alakayı bulamamam. Tam da o sırada gökte ararken yerde bulduğum bir fırsat çıktı karşıma ,hem de en yakın arkadaşım Tanzer Z.oğlu sayesinde .Kendisi o sıralar Maliye bakanı S.O.ın yeğeni ,Kenan Evren''n hemşehrisi , Arçelik ütü ve elektrikli süpürge firmasında mühendis olarak çalışmakta idi.Halen(23-09-2011) aynı firmanın Çindeki fabrikasında imalat müdürü olarak çalışmaktadır.Ben sık sık İzmir-Pınarbaşındaki fabrikasına uğruyor sohbet ediyor aynı zamanda da oradan bize göre hani tamir amaçlı bazı işler kolluyordum ama öyle seri bir imalat olacak özellikle dişli vb. benzeri bir iş görmüyordum .Fakat Tanzer bir gün elinde şöyle tükenmez kalem büyüklüğünde bir mil (Elektrikli süpürge Fan mili) getirdi ve ucunda da dişli açılacak kısmı var .Fakat bizim makinalarımız için ve genelde ürettiklerimize göre çok küçük bir parça.''Bana bunlardan numune yaparmısın?'' diye sordu ve üretime geçtiklerinde ayda 10.000 adet alacaklarını söyledi.Rakamı duyunca gözlerim fal taşı gibi açıldı hatta rakama inanmak istemedim .Nee 10.000 mi ? dedim .Elimizdeki makina parkı ile değil 10.000 ,1000 adet bile üretemezdik .çünkü bizdeki makineler seri üretim için değildi ,ama numune olarak yapabilirdik .Tanzere tamam yaparız ne olacak numune yapmak dedim .Ben acayip heyecanlandım .İşte aylarca üretebileceğimiz ve önümü görebileceğim bir iş hem de çok ciddi bir firmadan gelmişti .Tabii işin teknik kısmı ile ortağım ve ustamız aynı zamanda dayım Cemil bey ilgilendiği için heyecanla ona anlattım .Dayı bak ayda 10.000 tane istiyorlar bunlardan ne dersin? dedim ama aldığım yanıt beni şoka soktu .Dayım 'olmaz biz bunu yapamayız hem numuneyi yapsak bile 10.000 adet bu ! boru değil saymakla bitmez bırak yapmayı ,boşver'' demez mi ?Dünya başıma yıkıldı o an .Üstelik arkadaşım bana çok güvendiğini ve bu işi en iyi bizim yapabileceğimizi söylemiş müdürlerine ve bana sakın beni mahçup etme demişti .Accayip canım sıkıldı .Dayıma -'Yaa bari numuneyi yapalım' diyorum ;Koy masaya dursun orada vakit olursa yaparız' diyor .Tanzer de bir iki gün içinde numune bekliyor .Haydi buyur burdan yak .İki gün geçti bizim iş ööyle duruyor masada .Tanzer de 3 saatte bir arıyor nasıl oluyor değil mi ? bizim numuneler diye inceden baskı yapıyor .E olmuyor daha elimizi sürmedik te diyemiyorum ;Kılın teki ,adamı tefe koyar, açar bayramlık ağzını diye. Vakit iyice daralıyor.İş artık sözünde durma meselesi haline geldi .Artık vazgeçtim seri üretiminden bilmem nesinden bari numuneyi yapalımda gerisini sonra düşünürüz derdindeyim .Pazar günü beraberiz ve yine sordu Tanzer ''numuneler hazır deği mi?'' diye .Bende hazır deyiverdim şimdi tadımız kaçmasın diye .İyi yarın sabah hemen fabrikaya getir numuneleri bizim heyet incelesin sonrada Japonya'ya göndereceğiz demez mi . OOf of :( .....ertesi gün Tanzerle arkadaşlığımız bitebilirdi .Artık çenesinden kurtul kurtulabilirsen .O gün akşam üstü ayrıldık .Yanımda flörtüm ve en büyük manevi destekçim moral kaynağım sonra eşim olacak Gül var ve benim arabayla evlerimize dönüyorduk.Birden gözü kararttım ve hadi yürü bizim işyerine gidiyoruz ,sen biraz büroda oyalan bende şu numuneleri yapayım dedim ve saptım sanayiye . Her ne kadar makinaları kullanmayı çok bilmesem de yapabildiğim kadar yapacaktım .En azından benzetirdim .Lakin makinaların üzerinde de ayarlı işler var ;ki gıcıklığına bırakıyorlardı biliyorum .yine de eski haline getirmek kaydıyla ayarlarını bozdum ve koyuldum numuneleri yapmaya.Zaten 5 adet numune yapacaktım .Önce tornasını sonra frezede dişlerini açtım .Eh fena da olmadı ;umduğumdan güzel oldu .Hatta tıpatıp aynısı gibi .İçim rahatladı .En azından yarını kurtarmıştık.Sonra huzurla ve umutla eve döndük .Ertesi sabah , dooğru Tanzerin yanına gittim fabrikaya ve numuneleri verdim .Aaa !! bir de ne göreyim ;Fabrikanın müdürü ve bütün mühendisler odaya geldi ve numuneleri incelemeye başladı .O an işin ciddiyetini ve önemini daha iyi anladım .Ulan sanki uzay mekiği parçası yaptık .Öyle bir inceliyorlar ki ellerinde ölçüm alet edavatlarıyla şaştım .Tabii heyecanlandım da .Orjinal numune ile arasında fark yoktu.Sadece biraz çapaklar vardı dişlerin sonlarında ama diğer ölçüler gayet iyiydi .Beğendiler ama o çapaklar onlara da battı .Bana biraz daha özenli tekrar numune yapabilirmisin şöyle çapasız filan?diye sordular.Ben de'' tamam daha dikkkatli ve özenli yapar getiririm'' dedim.O kadarını yapmışım onu mu yapamayacağım .Tamam ama fazla vaktimiz yok yarın getirmen lazım dediler .Haydaa !! ...e ne zaman yapacaktım şimdi ....tamam 1 saatlik iş ama ...Hemen işyerine döndüm dayıma ''Bak Ben numuneleri Senden gizli yaptım ,götürdüm.Adamlar beğendi ama şu ufak tefek kusurları da giderin, iş sizin dediler' dedim .Bizimki sevineceğine surat mahkeme duvarı gibi ..olmaz oğlum boşuna uğraşma .Hadi numuneyi kabul ettirdik işi aldık neremizle yapacağız o kadar iş demez mi ? ..Eee Bizim dayı bu! der tabii .Maksat gıcıklık olsun . Hem şimdi makinalar dolu zaten acele macele hiç yapamayız deyip kestirip attı .Tööövbe töövbe ölür müsün öldürür müsün ?Ama beni öyle bir hırs bastı ki o fabrikadaki ilgi ve alakayı görünce ...O zaman dur Seen ..akşam torbaya mı girdi_? kolları sıvar yine yaparız dedim içimden .Akşam normal mesai bitti ,bu gıcıklığından ayrılmıyor bi türlü ...anladı bi iş çevireceğim ,yine ayarları bozacağım diye ...paso oyalanıyor ...Ben de eve gidiyor gibi çıktım mecburen ...sonra Gül ile buluştum ve haydi gel yine işyerine gidiyoruz ,Sen bekle hem Bana moral ver Ben de şu numuneleri tekrar yapayım dedim ve yine akşam saat 10 gibi geldik atölyeye .Yine aynı şekilde yaptım numuneleri tabii .Ama bu sefer çapağını vs. de aldım.Cillop gibi oldu hatta orjinal parça yanlarında hurda gibi duruyordu ama epey uğraştım tabii çapaktı mapaktı temizleyeyim derken.İnceden bir el işçiliği de yaptım .Fakat bu biraz canımı sıktı .Ulan hakkaten bunlardan 10.000 adeti nasıl yapacağız ;bu böyle elle melle başa çıkmaz diyede içimden söylenmeye ve tırsmaya başladım .Dayı haklıydı galiba ama bunu da seri yapacak bir makine vardır elbet ,arar buluruz dedim kendi kendime ; de orası nasıl olacak ? o an hiç bir fikrim yoktu .Herneyse ertesi gün yine gittim fabrikaya ve mühendisler artık iyice gerilmiş.Fab.nın kapısında karşıladılar Beni ve heyecanla ''oldu mu be ?'' diye sordular .Ben de ''Bana göre oldu ama az sonra görür siz karar verirsiniz''dedim.Dedim ama yusuf yusuf ta atıyor kalbim.Sonra Tanzerin odaya geçtik .Ben kağıda sarılı numuneleri serdim masaya ...Fab. Müdürü Olcayto C. bey de orada bir heyecan ölçüp biçiyorlar ;karşıdan bakınca benim numuneler pek şahane tabii, çapak yok ,ölçüler tam ...Elimde bir numune Ben de bakıyorum hani gözümden kaçan var mı diye;derken tam o sırada Müdür bey elini uzattı ..ben de elimdeki numuneyi istiyor sandım ...numuneyi ona uzattım ...Olcayto bey ne dese ?...Oğlum bırak numuneyi elini uzat bana tebrik ederim, bize göre de oldu bu iş ...Bir de japonya'dan onay almamız lazım ama onu da oldu say .Yalnız her ay 10.000 adet isteyeceğiz yapabilirsin değil mi diye sordu .Bende ne diyeyim yaparız deyiverdim .Mühendislere döndü ve bu işi bu arkadaşa verin dedi ?O an ne diyeceğimi ne yapacağımı şaşırdım.Teşekkür ettim ,Tanzer ve mühendislerde tebrik etti ve bana güvendikleriini söylediler .O an iyi birşeymi oldu yoksa boku yedik mi anlamakta güçlük çektim .Tanzer ..e hadi bir yemek ısmarlardsın artık büyük iş kaptın diyor .Diyorda ben hala ne büyük işi yaa alt tarafı ayda bir iki bin liralık bir iş alt tarafı (Kafamdaki tahmini ön rakam )diye fazla abarttıklarını düşünüyorum .Neyse yemeği ısmarladık tabii ..neticede iş olmasada canciğer arkadaşım,dostum .Bir yemeğin lafımı olur.İşte şenlik bundan sonra başladı tabii .Evet işi aldık ama henüz fiyatı belli değil .Ben şöyle basit bir maliyet hesabı yaparak bir fiyat belirledim (0,200TL)ve teklifi yazıp birazda acaba çok mu oldu diye endişe içinde Tanzere faxladım ! aradan 3-5 saat geçti Tanzer telefonda ,daha açar açmaz teklifini gördüm ,oğlum N'aptın sen yaa diye girdi lafa .Ben eyvah fiyat fazla geldi galiba diye tırstım ve ne oldu çok mu yazmışım dedim .Tanzer ne dese beğenirsiniz 'oğlum ne çoku çok ucuz fiyat vermişsin bu fiyat seni kurtaracak mı nasıl yaptın sen hesabını ?'' demez mi .Önce dalga geçiyor zannettim ama baktım ciddi .Ee kaç olsun o zaman diye sordum .O da işi yapacak olan sensin sen ver fiyatı ben söylemem dedi .İti tekrar hesaplar teklifi revize derim dedim kapattım telefonu.Ve tekrar çarptım çırptım ambalaj ,akla gelmeyen giderler vs. ile hadi 0,250Tl olsun dedim yazdım teklifi gönderdim .Hoop 1 saat sonra Tanzer yine telefonda .''Oğlum senin kafan güzel mi ,ne içtin ,nasıl yapıyorsun sen hesabı ?bak sonra fiyatla uzun süre oynayamazsın iş başladı mı ,ondan sonra gelipte karşıma _ aman ben yandım bu fiyatlar kurtarmıyor zam yapalım vb . gibi ağlamayasın diye veriyor fırçayı bana .Haydaa ne oluyoruz yaa ..inanamıyorum yine bu sefer dalga geçiyor mutlaka diye düşünüyorum ama karşımdaki gayet ciddi .Bu sefer tekrar fiyatı 0,30 kuruş yapıp gönderdim teklifi .ertesi gün yine tanzer yine aynı sitemler..Bende isyan ettim artık .Başladık telefonda açık arttırmaya ...0,40 Tl . olmaz çık biraz daha ...0,50 TL. I ıh çık ! 0,60TL ? Çıık ...0,70TL? Devaam ..0,80TL ?Yürü devam et çık biraz ! E 1TL .olsun o zaman madem paran çok ! Tamam az in ...-0,95TL iyi mi? Ok. bu fiyattan başlayalım Sen yaz teklifi gönder ben onaylatacağım ....Telefonu kapattım .dondum kaldım bi süre .Yok bee kesin kafa buluyot bu domingos şimdi biraz tatlı rüya gördürecek sonrada nasıl yedim seni deyip uyandıracak şoka sokacak beni ..daha önce ben onu çok işletmiştim ya kesin onların intikamını almaya çalışıyor bu diyorum içimden .Neyse fiyatı yazdım gönderdim ama içim rahat değil sevineyim mi ne yapayım kararsızım .Akşam iş çıkışı buluştuk .Oğlum bana bak adımız kazıkçıya çıkmasın o fiyatı kabul ederler mi çok abartmadık mı diye bir daha sordum .Hayır oğlum çok iyi fiyat verdin rahat ol ,merak etme o fiyat tamamdır ,sen işi nasıl yapacağını düşün dedi yüreğime su serpti .Resmen piyango çıkmış gibi sevindim .O fiyata o işi elişmle yapar yine yapardım .Seri üretim için önümde yaklaşık 3 ay var ama Ben o kadar adeti hangi makinada nasıl yapacaktım en ufak bir fikrim yoktu.Tabii ertesi gün numune elimde başladım araştırmaya .Önce ortağım dayıma sordum ;surat yine mahkeme duvarı ve cevap aynı .Ne bileyim ben ?iyi sen bilmiyorsan bilen biri vardır deyip babamın atölyedeki diğer ustalara sordum .onlarda her haltı bilirler bu işi hangi makina yapar bilmiyorlar ,bön bön bana bakıyorlar .İlk umutlarım böylece boşa çıktı.Babama sordum o da git şuna sor buna sor diyor .gidip soruyorum herkes bişey söylüyor,bi akıl veriyor yok şöyle yap ,yok böyle yaparsın diye ama net şudur diyen yok .Elimde numune artık sanayide karşıma kim çıkarsa srup soruşturuyorum .gitgide kafam bulaşık teline döndü .Umudum da azalmaya başladı ,ulan koca sanayide bana göre o kadar basit birşeyi ne ile üreteceğiz bilen yok .yada biliyorlar söylemiyorlar .etraf çakalda kaynıyor .bi yandan işi birilerine kaptırım korkusu ile açık vermek istemiyorum .Sinirlerim bozulmaya başladı .derken birgün babam dayımın bacanağı Fahrettin Köseoğlu diye anten vb üreten bir abimiz var ,git bir de ona sor onun kafası böyle şeylere çalışır belki sana yardımcı olur dedi .Hadi hemen atladım gittim onun işyerine son bir umut .Abi öyleyken böyle ocağına düştüm .Bana bu işi nasıl,neyle ayda 10,000adet üretiriz bi akıl ver ,bi sürü kişye danıştım ama kafam da karıştı onların dedikleri ile pek olacak iş gibi gelmedi bana dedim .Allah yüzüme güldü o an .Gel benle atölyeye göstereyim sana bunu yapacak makinayı dedi .İndik imalata .Bana o güne kadar ilk defa gördüğüm İndex torna diye geçen bir makina gösterdi .işte bu senin bu işin tornasını değil 10,000 ,20,000 adet bile yapar ayda o kadar seri çalışır yani dedi .Abi o zaman sen yap tornasını ben freze işini yapayım dedim .Yok benim işim çok yetiştiremem ben sana Sen kendin al bi makina kendin üret .Tamam da nerde satılır bu meret kimden buluruz ?Bunlar genelde İstanbulda satılır.Dur benim tezgahçıyı arayıp bi soralım var mı elinde kaça dedi ve aradı İstanbullu satıcıyı .Benim yerime pazarlıkta yaptı kendi alacakmış gibi .O günün parası ile 14,000DM ye anlaştı benim adımı verdi bu arkadaş gelip alacak dedi.Ama bende 1400DM bile yok .Ne halt edeceğiz şimdi diye kara kara düşünerek F.beye ilgisine teşekkür edip işyerine döndüm ve babama bu bu bu diye durumu izah ettim .Yani babacım ellerinden öperim ,bu kadar paraya o makinayı alırsak bu işi yapacağız dedim .Babam da o zaman önce altındaki arabayı sat git al makinayı dedi .Yetmezse ben üstünü tamalarım .arabada spor bir Alfa Romeo kendim özene bezene toplatmışım ,benim için Dünyanın merkezi ama olsun bu işleri kıvırırsam alasını alırım diye umudum olguğu için satmayı göze aldım .Başka hiçbir güç sattıramazdı o an bana o arabayı .Gazeteye ilan verdim .birkaç arayandan sonra İzmirden biri aradı telefonda anlaştık çıktı geldi .Adam zebellah gibi .Tam bir çam yarması .Bir de galericiymiş .Ben biraz fiyatı yüksek tutmuştum .Bu da fazla indirtmeden kabul etti .Aslında bir galerici o parayı asla vermezdi o arabaya bu niye veriyor diye işgillendim .Bayın sen kaça nasıl satacaksın ki bu paraya alıyorsun diye sormadan edemedim .Bu da bana hayır satmak için almıyorum karıma hediye alıyorum sürpriz olacak deyince biraz ikna oldum .Tamam anlaştık ama ödeme peşin beklerken bu su koyverdi .1/5 ini peşin vereyim üstünü 2 senet ile 30 -45 gün vade ile ödeyeyim dedi .onada tamam nasılsa iyi fiyat dedim içimden fazla kıllatmanın alemi yok .ama çek verecek diye beklerken tutturdu ben çek kullanmıyorum ..Eeee ? seney yapalım .Senet deyince benim şafak attı ,çünkü senet benim için üçkağıt demekti .Koskoca galericiyim diye geçin bir çek defterin olmasın .Adamı da gözüm tutmadı zaten ama kıramıyorum da .Dur o zaman babama bi sorayım dedim.Nasılsa babam kabul etmez seneti günahta bende kalmamış olur diye düşündüm ama babam da işyerinde yok biyere gitmiş .gittiği yeri bulduk oradan ulaştım anlattım durumu böyle böyle şu fiyata anlaştık ama senet vermek istiyor ne yapayım dedim .Kimmiş o dedi babam. işte Tuntaş soyadlı biri dedim galerici alsancakta filan .O Tuntaşlardansa sağlamdır o biz de iş yapıyoruz onlara ver gitsin senetle demez mi ? iyi o zaman deyip adamla bir helvacı kağıdı yapıp senetleri imzalatıp arabayı verdim gitti. Arkasından da sokağın sonuna kadar baktım yine de içim rahat değil ,içimde bi kurt vardı inşallah bi adilik çıkmaz diye .Ama resmi satışını veremedim çünkü araba benim üstüme de geçmemişti henüz dosyası yazışmada olduğu için .07 plakalı bir araçtı .Ama şerefsiz herif meğer babamın tanıdığı Tuntaşlardan değilmiş ,sadece soyadı benzerliği .İstanbula gittim o pazarlığını yaptığımız makinayı almak için .Hayatımda ilk defa Bayrampaşaya bir iş için gidiyordum tekbaşıma otobükle ve içimde biraz endişe var; inşallah yanlış bi iş yapmayız ,beni kazıklamazlar oralarda diye.Aynı zamanda ertesi gün arabanın senedinden para gelecek hesaba güya ona güveniyorum makinayı almak için .Galericiyi de aradım gitmeden önce bi aksilik olmaz değilmi bayım bak makina almaya gidiyorum o paraya güvenerek diye de söyledim ;Sen git merak etme para yarın hesabında dedi i.oğlu i. birde .Gittim yeri buldum makinayı gördüm ,ok.!Fahrettin abinin makinanın aynısı .görüntüsü iyi .ama satıcıda olduğu için orada çalışırken görme imkanı yok ,artık insafına kalmışım adamın ve güvenmek zorundayım ne de olsa F. abinin tanıdığı biri .Ben parayı çekmek için bankaya gittim ama o da ne para mara yok hesapta .Hemen galeriyi aradım ,bu amcam yok ortada durumu bilen de yok ama bana yatırır mutlaka sen oyalan biraz dediler .Çıktım canım sıkkın bankadan biraz etrafı gezeyim başka neler varmış diye ,dolanıyorum B.Paşa da .Bir sürü makinacı var .Tam makina cenneti .öyle baka baka bir pasaja girdim tam da benim makinayı alacağım adamın işyerinin üst tarafında .sırayla dükkanlara bakıyorum .Ulan benim alacağım makinadan kıyamet gibi herkeste var .Bir dükkanın önüne geldim .İçerde benim index benzer mavi bir maina dikkatimi çekti .(Maviyide çok severim ,benim alacağım makinada gri ve griyide hiç sevmem ).Ulan hemen gittik ilşk gördüğümüz makinayı almaya kalkıyoruz bir de şunun fiyatını sorayım bakayım bir de bu herif kazıklıyor olmasın beni dedim bismillah çekine çekine satıcının bürosuna çıktım .S.Aleyküm amcacım şu aşağıdaki makina kaç para diye sordum .Adam (Rahmetli Altan Amca ) 8000DM ama senin güzel yüzünün hatırına 7000DM ye veririm demez mi ?Benim alacağım makinanın yarı fiyatı ve daha al benisi de var .Benim makina alman bu polonya .olsun Benim işimi görsün de ne malı olursa olsun .E peki ben şu işi yapmak istiyorum deyip numuneyi çıkarıp gösterdim .Bu makina bunu yapar mı diye sordum .Altan amcada hem de oynaya oynaya yapar demez mi .?Allaah 7000 DM de cebime kalacak .Bir de sana vade de yaparım 3 taksitle ödersin dedi .Ulan ne kıyak yere geldim yaa allahın işine bak diyorum ama yine içimde bir tedirginlik var babamın oğlu değil burası istanbul ya bu adam beni kandırıyorsa diye .Adama yalvarıyorum bak amaca ben bu makinalardan anlamıyorum ne dersen inanmak zorundayım ama İzmire gider de bu makinayla bu işi yapamazsanm babam beni çifter ile sanayinin bittiği yere kadar kovalar benim iş hayatım biter gözünü seveyim bana yalan filan deme .Altan amca babamı da aradı anlattı durumu .Oğlum al bunu bana hayır dua edersin sen güven bana dedi içime biraz su serpti de ikna oldum .Öteki amcam alt katta beklesin dursun ben gelip makina alacağım diye . makina işi tamam anlaştık peşinat verip kalanı da çek ile alacağım .Fakat benim galerici o gün parayı yatırmadı şerefsiz. Mecburen babam para gönderdi ,Ben de çeklerimi yazdım makinayı kamyona yükletip İzmire döndüm .Sabah ilk iş galeriye gittim ama araki bulasın benim galericiyi ne telefona çıkıyor ne adamları biliyor .Zaten anladım o ortamı görünce işin içinde bir iş olduğunu .Tamam oğlum bunlar dolandırıcı gazan mübarek olsun deyip işyeine döndüm .Babama durumu anlattım .O da git hemen avukata dedi .Gittim ama adamlar mafya .Avukatıda twehtid etmişler .O Avukat işi bıraktı hadi başka avukata ondan başkasına .kimse işi almak istemiyor bu belaların adını duyunca .akıl veren çok .Araba gitti paralar gelmiyor .aylarca uğraştım sonra arabayı kurtardım biraz resmi birazda dinsizin hakkından imansız gelir diye onlardan daha mafyasını (tesadüf benim çaycının bacanağı birileri )araya sokarak ama sinir sistemim altüst oldu o ayrı .Aylarca arabasız kaldım itlerin yüzünden o da cabası .Makina geldi,sağ salim indirdik işletmeye .Artık dayıma bakıyorum .Eh makinayı da buldum artık bi zahmet ayarını yaparsın diye takılıyorum ama bunda surat yine mah .duvarı .Ben anlamam o makinadan kimden aldıysan gelsin o ayarlasın demez mi ?İstese bal gibi ayarlar ama gıcıklık yapacak ya ! Tama be ayarlamazsan ayarlama onu da buluruz icabında dedim içimden ,sana mı kaldık diyorum
1996: ÇİĞLİ ORGANİZEYE TAŞINMAMIZ , POLİPLAST LTD. ŞTİ i  KURMA GİRİŞİMİM,2X2 BİSİKLET AR-GE PROJEM ,
1997:KANADA ALMANYA ZİYARETİM  ve DOMİNYAY' I KURMA GİRİŞİMİ BAŞLANGICIM , ERZEYBEK DÜBEL ATÖLYESİNİ DEVREN SATIN ALIŞIM 
1998:DOMİNYAY KURULDU,  BORNOVAYA TAŞINMAMIZ ,KANADADAN MAKİNALAR GELDİ , DOMİNYAY'DAN  AYRILIK ,TEKRAR TAŞINMA ,İLK CNC TEZGAHIMIN ALINIŞI 
1999: TAŞINMA (1.SANAYİDEKİ İLK ÇIKTIĞIMIZ YERE GERİ DÖNÜŞ ) ,İLK MÜHÜR-KİLİT AR-GE ÇALIŞMALARI 
2000: KÜÇÜLME VE TOPARLANMA YILLARI , MAŞA MÜHÜR  KİLİT İŞLERİ
2002:2X2 PROJESİ TEKRAR RAFTAN İNDİRİLDİ ,TÜBİTAK AR-GE YARD BAŞVURUSU YAPILDI , PATENT BAŞVURU VE ALIMLARIM ALIMLARIMLARIM ,İKİZ ÇOCUKLARIM DÜNYAYA GELMEK ÜZERE YOLA ÇIKTI 
2003: BABA OLDUM , 2.CNC TEZGAH ALIŞIM (2 ADET) .
2005: İLK BÜYÜK DARBE  (HATIR ÇEKİ KAZIĞI) 
2006: KOBİDER' İN KURUCU ÜYELİĞİM
2007:2 BÜYÜK DARBE (İLK CNCnin tahsil edilemeyen satışı)
2008:MED-PAR Medikal Makina LTD .ŞTİ 'yi KURULUŞ VE AYRILIŞ  , 4.CNC TEZGAHIMI ALIŞIM
2009: POWER -UP (KANADA) ÜRÜNLERİ EGE -AKDENİZ BAYİLİĞİ ALIŞIM  ,3.BÜYÜK DARBE (MALİYEDEN YENİLEN CEZA)
2010:NUR-MAK MAKİNA LTD. ŞTİ KURMA GİRİŞİMİMİZ , ARÇELİKLE TEKRAR ÇALIŞMA ( MAŞA -KİLİT İŞLERİ ) ,MADDİ VE MANEVİ ÇÖKÜŞ
2011: DİŞLİ-MAK TASFİYESİNE KARAR VERME VE BAŞLATMA
2012: 12-12-2012 DE DİŞLİ-MAK VE BİR GİRİŞİMCİNİN  HAZİN SONU , FOREVER LİVİNG DİSTRİBÜTÖRLÜĞÜM .................


 GENEL KONULAR:ÇOCUKLARIMA TAVSİYELER  :
AŞK MEŞK VS HAKKINDA :Aşk yoksa meşkte yok !





  • “Dün tecrübedir, öğren. Yarın tahmindir, planla. Bugün fırsattır, kullan.”


  • Düşmanından çok dostundan sakın ! Çünkü dostluk biterse; Sana nasıl zarar verebileceğini en iyi dostun bilir...(b marley)







    Kuzuya rakı içirmişler kurt'un evini sormuş ! :))













  • Hayallerinizi kovmayınız çünkü onlar gittiler mi belki siz kalırsınız..fakat artık yaşamıyorsunuz demektir. .Mark Twain








  • Adımı Avucuna Yaz.. Aklına Geldiğimde Yalarsın.. :))














  • Fuzuli'ye sormuşlar: ''Sevmek mi daha güzeldir, sevilmek mi?'', ''Sevmek; çünkü sevildiğinden hiçbir zaman emin olamazsın.'' demiş.















  • "Hayat öyle lanet bir şey ki; ya yanlış zamanda doğru insanı karşına çıkarır yada yanlış insanla; zamanını harcatır..." [Seneca]












  • Saatlerdir gökyüzüne bakıyorum da bir tane porno yıldızı yok yahu !! :))))







  • "Zor olduğu için cesaret edemediğimiz şeyler, aslında biz cesaret edemediğimiz için zordur." [Che Guevara]





  • Dünya'nın en yüce tahtına da çıksanız, oturacağınız yer, yine kendi kıçınızın üstüdür.... Bernard Shaw







  • "Kısmetse bu kurban bayramında yaşam koçu keseceğiz .."





  • Karısı mutlu olmayan erkek mutlu olamaz. Mutlu olmak isteyen erkek önce hayat arkadaşını mutlu etmelidir!!...



SOSYAL YAŞAMIM: Ölünün arkasından konuşmak ne kadar doğru bilmiyorum ama sosyal yaşamım sizlere ömür !:(
SEVDİĞİM ŞEYLER :Arabamla müzik dinleyerek yolculuk ,denizi ve deniz kenarında ailemle ve dostlarla (hernekadar son yıllarda yapamasamda)rakı balık ve sohbet,eski resimlere ve videolara arada bir bakmak ,müzik dinlemek .senfonik ve çok ağır arabesk rap vb hariç her tür yerli yabancı eski yeni amagenelde eski çocukluğumda gençliğimde dinlediğim romantik ve özgün şarkıları dinlemeye bayılırım .Şarkılar beni başka başka alemlere götürür.asla yaşamadığım ve yaşayamacağım şeylerin hayalini kurmama yardımcı olur .
SEVMEDİĞİM ŞEYLER:Genel olarak diyebilirim ki ;kontrol edemediğim hiç kimseyi ve hiçbirşeyi sevmem.Allahta sevmez zaten .o yüzden beni zaman zaman sevmiyor .Haa bazen kontrolu bilerek ve isteyerek birilerine bırakabilirim ama dilediğimde geri alabilmek şartıyla .
DEVAM EDECEK

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder